menu

ΕΚΔΟΤΙΚΗ ΔΗΜΙΟΥΡΓΙΑ

Τετάρτη 26 Απριλίου 2017

ΒΙΟΙ ΑΓΙΩΝ ΣΤΑ ΤΟΥΡΚΙΚΑ Νο 2 (η Αγία Ακυλίνα η Ζαγκλιβερινή)



















Μετά από παράκληση  ενός αγιορείτη  ασκητή (π. Ε.Κ.),  
θα  δημοσιεύουμε και κείμενα στην τουρκική γλώσσα - 
μας τα παραχώρησε ο ίδιος ο μοναχός - που παρουσιά-
ζουν βίους αγίων  της Ορθόδοξης  Εκκλησίας μας,  με  
σκοπό να ενισχύονται αδελφοί που αγαπούν το Χριστό 
και τους αγίους,  αλλά   δεν μπορούν να τον λατρεύουν 
δημοσίως...

Η Αγία Ακυλίνα η Ζαγκλιβερινή

ZAGL VER N AZ ZE AK L NA
Azize Akilina 1745 yılında Türklerin Yunanlılarla bir arada
yasadıgı Selanigin Zagliveri köyünde dünyaya geldi. Ailesi
saygıdeger insanlar idi ve kızlarına daha küçük yastan Tanrı
yolunda ve terbiyeli bir sekilde yasamayı ögrettiler. Daha küçük
yastan azize Akilina Mesih sa’yı o kadar çok sevdiki ona hergün
dua ediyor Ondan Tanrı’yı hiç bir zaman red etmemesi için
yardım istiyordu. Bir gün azizenin babası türk olan komsusu ile
kavga ederken sinirinden ona sert bir sekilde vurarak onu
öldürdü. Bunun üzerine köyün türk olan bekçileri onu
yakalayarak Selanik’in pasasına onu yargılaması için götürdüler.
Pasa adamın korktugunu görünce ona sunu önerdi:
- Sana dinini degistirip türk olmanı öneriyorum. Yalnızca o
zaman seni affedebilecegim. Aksi takdirde komsunu
öldürdügün gibi bende seni öldürecegim.
- Pasam hemen su anda Türk olacagım yeterki bana bir
kötülükte bulunma.
Böylece azizenin babası dinini terk ederek ölümden kurtulmak
için Türk fesi giydi. Kocasının müzlüman olmasına üzülen
azizenin annesi bu sefer kızını daha iyi egitmeye ve hiç bir
zaman Mesih sa’yı red etmemesi için onu haırlamaya ve
cesaretlendirmeye basladı. Azize babasının olayından sonra
daha fazla dua etmeye Tanrı’ya daha çok baglanmaya basladı.
Genç azize 18 yasına vardıgı zaman Türkler babasına kızını da
türk yapması için ona baskı kurmaya basladılar. Babası
türklerden korktugundan onlara kızını türk yapmak için elinden
gelen herseyi yapacagına söz verdi. Böylece kızına giderek:
- Kızım türkler sürekli seni türk yapmam için bana baskı
kuruyorlar. Bunu önce ben yaptım simdi de sıra sende.
Yalnız senden rica edecegim bunu çabuk yap beni her
gördüklerinde bana baskı uygulamalarını istemiyorum.
- Benim senin gibi az inançlı oldugumu mu sanıyorsun yoksa?
Ben dünyanın ve her seyin yaratıcısı olan ve Haç üzerinde
bizler için acı çekmis olan geröek Tanrı’yı kesinlikle terk
etmeyecegim. Bu hiç bir zaman olmayacaktır. Ben Mesih
sa’nın sevgisi adına her türlü iskenceye hatta ölüme
katlanmaya hazırım.
Babası kızının dinini degistiremeyecegini anladıgında türklere
giderek onlara kızının dinini degistirmek için ne isterlerse
yapabileceklerini söyledi. Türkler bunu duyar duymaz hemen
azizenin evine giderek onu tutukladılar. Askerler eve varmadan
önce annesi askerleri gördü ve kızına sunları söyledi:
- Tatlı kızım benim ben sana hergün inancını korumanı ve
Tanrı’nı hiç bir zaman ele vermemen gerektigini ögrettim.
Sen baban gibi dinini red etmemen için Tanrı’ya dua
ediyordun. ste simdi bunların saati geldi. Artık cesaretini
ve Tanrı’ya olan sevgini gösterebilirsin.
- Anne sakın korkma ben Mesih sa’ya olan sevgimi hiç
unutmayacagım. Tanrı benim yanımda olup bana güç
verecektir. Benim için dua et.
Askerler Akilinayı istediklerinde azize askerlere teslim oldu.
Anness kızını bölgenin mahkemesine kadar yürüyerek takip etti.
Orada askerler annesinin mahkemeye girisini yasakladılar
azizeyide hakimin karsısına çıkarttılar. Hakim azizeye dinini
bırakmasını ve müslüman olmasını emretti ama azize bunu red
etti. Hakim azizenin üzerindekilerin çıkartılmasını bir direge
baglanıp dövülmesini emretti. skenceciler uzun bir süre için
azizeye dayak atıyor azize ise bunlara boyun egmiyordu. Daha
sonra yargıç ve bazı türkler azizenin fikrini degistirmek için ona
bir çok hediye vaat ettiler. Azizenin cesaretine hayran kalan
bir türk azizenin türk olması halinde kendisini ogluna gelin
olacagını ve bir ömür boyu mutlu yasayacagı sözünü verdi. Azize
ölümsüz olan Mesih sa adına iskence çekmekten çok mutluydu.
Verilen sözler onun umurunda degildi. Yargıç buna kızarak
azizenin dahada acımasızca dövülmesine karar verdi. Azizenin
vucudu yaralar içerisinde kalmasına ragman azize acılara
dayanıyor boyun egmiyordu. Üçüncü kez azizeyi yargıcın önüne
getirdiler. Yargıç:
- Akilina sana daha fazla rica etmeyecegim. Ya türk olursun
yada senin kemiklerini teker teker kırarım.
- Sizin dininizde güzel olan ne varki ben kendi dinimi
degistireyim? Dininizin hangi mucizelerinden inanayım
sizlere? Siz bu kadar tas kalpli ve yalnıslarınızdan
dönmüyor iken mi ben Mesih sa’yı bırakayım? Hiç bir
zaman!
Bu cavabı duydukları zaman kendilerini küçük hissettiler ve çok
utandılar. Bu sözlere ne cevap vereceklerini bilemediler çünkü
sözleri gerçekti ve bilgelik doluydu. Azizeyi bir kez daha
acımasızca dövdüler. Azizeyi görenler ölmek üzere oldugunu
anlarlardı. Bunun üzerine oralarda bulunan bir hristiyana azizeyi
onu evine götürmesi için teslim ettiler. Annesi genç azizeyi
gördügü zaman hemen ona sarılarak ona:
- Ne yaptın benim kızım?
- Bana ögrettiklerinden baska ne yapabilirim annecigim?
Dinimi red etmedim!
Annesi bu duyduklarının ardından hemen Tanrı’ya sükr etti ve
ardından azize ruhunu Tanrı’ya teslim etti. Bu olay 1764 yılını
27 Eylül tarihinde gerçeklesti. Ertesi gün Hristiyanlar azizenin
kutsal bedenini alarak gömmek için yola çıktılar. Yolda azizenin
bedeni etrafına muhtesem bir koku saçtı ve inançlılar Tanrı’ya
sükr ettiler. Hatta o gece azizenin mezarının üzerine kutsal bir
ısık iniyordu göklerden ve bu bir yıldız gibi parlamaktaydı. Tanrı
bununla azizenin davranısından memnun kaldıgını gösterdi.
Azizenin yortusu kilisemiz tarafından her sene 27 Eylülde
anılmaktadır.




▣ Γίνετε μέλη στη σελίδα μας στο Facebook: ΟΙ ΦΙΛΟΙ ΤΟΥ ΕΣΤΑΥΡΩΜΕΝΟΥ

Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου